Öğrenmek, öğrenmeyi öğrenmek; kazanılması gereken en önemeli becerilerdendir. Bazen insan saatlerce okur/çalışır ancak bir şeyler öğrenemez. “Kafam almıyor”, “anlamıyorum”, “yapamıyorum” … gibi sözleri çok duyarız. Başarının %20 si zekâ, %80 i çalışmaktır. Başarısızlığın en önemli nedeni; çalışma yöntemlerini iyi bilmemektir.
Öğrenmek için öncelikle:
- Öğrenmenin ilk şartı; öğrenmeyi istemek, öğrenmekten mutlu olmaktır. Atı suyun kenarına götürebilirsiniz, at istemedikçe ona su içiremezsiniz. Ne kadar kitap alırsanız alın, ne kadar özel hoca tutarsanız tutun, ders çalışmak için ne kadar materyal ve ortam hazırlarsanız hazırlayın; kişi istemedikçe ona bir şey öğretemezsiniz.
Küçük yaştan itibaren çocuğa okumayı, öğrenmeyi sevdirmek, çalışırsa başarabileceğine inandırmak gerekir.
- Zihnen, bedenen ve ruhen öğrenmeye hazır olunmalı. Kişinin zihni meşgul iken, morali bozuk iken, izlediği bir filmdeki sahneler zihnini meşgul ederken, ne kadar okursa okusun yeteri kadar anlayamaz, istediği gibi öğrenemez. Çünkü kişinin iyi öğrenebilmesi için, zihninin boşalıp öğrenmeye hazır olması gerekir.,
- Öğrenilecek uygun bir ortam ve zaman olmalı. Öğrenmeye odaklanabilmek için, zihni meşgul edecek, dikkati dağıtacak ortamlardan uzak olunmalıdır. Televizyonun olduğu veya insanların yüksek sesle konuştuğu bir ortamda verimli bir öğrenme olmaz.
Zihninin ve bedeninin yorgun olduğu zamanlarda öğrenmeye çalışmakla istenilen öğrenme olmaz. Öğrenmenin en uygun zamanını sabahın erken saatleridir. Hafızlar genellikle sabahın erken saatlerinde hafızlığa çalışırlar. Bu saatler insan beyninin öğrenmek için en uygun olduğu zamanlardır. İmam Gazali dünyaca ünlü “İhyau ulumi’d-din” adlı eserini Şam’da sabah namazından sonra yaptığı çalışmalarıyla yazdığını anlatır. Erken kalkma alışkanlığı kazanmada fayda vardır.
- Öğrenilecek konular belirlenmeli. Bir zamanda sadece bir konuya odaklanılmalıdır. Aynı anda birden fazla ve farklı konuları öğrenmeye çalışmak verimli olmaz. Konu ile ilgili materyaller başlamadan önce hazır edilmelidir.
- Konunun önemli yerlerinin altı çizilmeli, ezberlenmeli veya not alınmalı. Konu ile ilgili önemli yerlerin altının çizilmesi; konu tekrar edilirken, o önemli bilgileri bulmak için bütün metni okumak zorunda kalmamızı önler. Kitabın boş yerlerine konuyu hatırlatıcı veya beyninizdeki bilgi ile eşleşecek kelime ve cümlelerin yazılmasında fayda vardır. Her zaman kitap çizilmez, kitap emanet olabilir. O zaman önemli yerler bir kâğıda not alınmalı ve ezberlenmelidir.
- Konu öğrenildikten sonra boş odada karşınızda birileri varmış gibi konu anlatılmalı. Konuyu öğrendiğine inanıldığında; boş bir odada, karşınızda konuyu hiç bilmeyen insanlara öğretiyormuş gibi konu anlatılmalıdır. Bu kişinin güzel konuşmasını ve kendisini ifade edebilme yeteneğini geliştirir. Konuyu birilerine anlatmak faydalı olur, ancak dinleyecek kişileri bulmak zordur. Aynı konuyu bilen kişilerle karşılıklı münazara yapmak bilgileri pekiştirir, eksikleri tamamlar.
- Konunun tekrarı yapılmalı ve eksik kalan yerler öğrenilmeli. Konunun anlatımı bittikten sonra konu tekrarı yapılmalıdır. Konu tekrarında eksik kalan konular öğrenilmelidir. Bu tekrarların zaman zaman yapılması, konuyu unutmayı önler ve konuyu pekiştirmeyi sağlar.
- Konu basitleştirilmeli ve konuya duygu katılmalı. Konuyu unutmamak için konu insan beyninde görselleştirilmeli veya hikayeleştirilmelidir.
Lise yıllarında Kimya dersinde Peryodik Tabloyu ezberlemek için hocamızın öğrettiği yöntemi uzun yıllar geçmesine rağmen hala hatırlarım. Hocamız Peryodik Tabloyu şu şekilde hatırlamamızı öğretmişti: Haydarpaşa Lisesi Namına Konan kupayı Robert ağlayarak sızlayarak alıp fırladı. İlk veya ilk iki harf bir elementin simgesi idi.
Kişi okuduğunu anlamıyorsa o an için okumayı bırakmalı ve kendini hazır hissettiğinde çalışmaya devam etmelidir. Ders çalışırken dinlenmek için kısa süreli aralar verilmelidir. Bu aralarda telefon, TV gibi uyarıcılardan, dikkati dağıtacak şeylerden uzak durulmalıdır.
Sık sık tekrar yapılmalıdır.
Tekrar edilmeyen bilginin %30 ilk bir saatte, %80 i bir gün sonra unutulur.
Yapılan araştırmalara göre öğrenciler öğrenirken;
Okuduklarının 10% unu;
İşittiklerinin 26% sını;
Gördüklerinin 30% unu;
Görüp işittiklerinin %50 sini;
Öğrendiklerini başkalarına anlatılması halinde 80% ini akıllarında tutuyor.
Öğrenirken ne için öğrenildiği önemlidir. Eğer bir sınava girmek için öğreniliyorsa; sınavda ne gibi sorular sorulacağı bilinmeli ve konu ile ilgili daha önce çıkmış sorular çözülmelidir.
Sınava girecek bir öğrencinin öğrenme ve çalışma tekniği ile, bir konu hakkında bilgi sahibi olmak veya mesleği ile ilgili yenilikleri öğrenmek isteyen birinin öğrenme çabalarında farklılıklar vardır.
Bir öğrenci için en iyi ders çalışma/öğrenme yöntemi: Derse o gün işlenecek konu ile ilgili ön bilgisi olarak okula gitmek, dersi iyi dinlemek, dersi derste öğrenmek, anlamadığı yerleri öğretmene sormak, evde tekrar yapmak ve konu ile ilgili olarak daha önceki sınavlarda çıkmış soruları çözmektir.
Bir konuda bilgi sahibi olmak veya bir konuda uzmanlaşmak isteyen kişi daha çok bilgileri okumak, ezberlemek ve uygulamak zorundadır.
Büyük alim İmam Gazali bir anısını şöyle anlatır:” İlim tahsilinden Tus’a dönerken yolda kafileyi eşkıyalar bastı ve yolcuların bütün eşyalarını aldılar. Eşkıyaların başkanına, eşyalarımın arasında olan ders notlarımı ve kitaplarımı vermeleri için yalvardım. O notlar elde etmek için uzun yıllar emek verip, dirsek çürütüp, göz nuru dökerek yazdığımı söyledim. Eşkıyaların başkanı, “Sen nasıl olurda ilim tahsil ettiğini iddia edebilirsin. Baksana defterlerin, notların elinden alınınca ilimsiz kalıyorsun.” Dedi. Kitap ve defterlerimi bana iade ettiler. Eşkıyaların başı bana büyük bir ders vermişti. Tus’a döndüğümde üç yıl büyük bir çalışma ve gayretle bütün bilgileri hafızama nakşettim… “
Bir konu okunurken; kişi okuduğu yazıda ne aradığını veya kendisinden neler istenebileceğini bilmelidir. Çok okumak maharet değil, anlayarak okumak önemlidir. Kişi kendine lazım olacak şeyleri öğrenmek için okumalıdır. Bilgi güncel ve kullanılır olmalıdır.
Öğrenmek, sadece kuru bilgiye sahip olmak için bir şeyleri bilmek değildir. Öğrenmek, bilgiyi almak, işleme ve kullanmaktır. Bilgiyi işlemek, onun ne olduğunu düşünerek ne işe yaradığını anlamak, nerede kullanılacağını bilmek, hangi bilgilerle birleşeceğini görebilmektir.
Ezberci eğitim: Kişinin sınava kadar bilgiyi öğrenmesi, diplomayı aldıktan sonra, o bilgileri kullanmaması, kendini yenilemeyip bilgiyi unutmasıdır. Aslında bilgi fabrikaya giren bir hammadde gibidir. Nasıl ki hammadde fabrikada işlenerek mamul/işlenmiş hale geliyorsa bilgide beyinde işlenip hayatı kolaylaştıracak hale gelmelidir.
Sahabe Kurandan 10 ayet öğrenir, ayetler hakkında düşünür, uygular ve içselleştirdikten sonra diğer ayetleri öğrenmeye geçermiş.
Okumaya başlayan kişi denizde inci arar gibi cümleleri özenle okumalı ve ihtiyacı olan bilgileri bulup ezberlemelidir. Öğrenilecek her bilgi yarınlarımızı inşa etmede kullanacağımız birer malzeme; zihnen, bedenen, ruhen, duygusal ve sosyal gelişimimizi sağlayacak birer kıymetli hazine olarak görülmelidir.
Hurşit EKİNCİ
Eğitim Uzmanı