Lise Döneminde Öğrenci Eğitimi

0
802

Liseler, genelde öğrencilerin 15 yaşlarında okula başladığı ve 18 yaşlarında mezun olunduğu, öğrencilerin eğitimi için açılan ortaöğretim kurumlarıdır.

Bu dönem öğrencinin hayatındaki en zor dönemlerden biridir. Bu dönem öğrencinin yükseköğrenime, mesleğe, hayata ve iş alanına hazırlık dönemidir. Bu dönem öğrencinin zihinsel, bedensel, duygusal ve ruhsal gelişiminin en fazla olduğu bir dönemdir. Bu dönem aklın terbiye edildiği bir dönemdir.

Bu dönem, öğrencinin çocukluk döneminden çıkıp gençlik dönemine girdiği; kişiliğinin tam oluşmadığı, akıldan çok duyguların ön plana çıktığı, ergenliğin getirdiği fiziksel ve duygusal sorunlarla mücadele etmek zorunda kalındığı bir dönemdir.

Bu dönemde çocuk ailesinden uzaklaşmaya ve arkadaşları ile daha fazla vakit geçirmeye başlar. Bazen yalnız kalmak ister, odasına kapanır. Dışarıya çıkmaktan, samimi olduğu arkadaşı ile duygularını paylaşmaktan, birlikte olmaktan hoşlanır. Gelecekle ilgili hayaller kurar.

Bu dönemde, ergenlik dönemine girmiş gençlerle ailesi arasında fikir uyuşmazlıkları olabilir. Anne ve baba ile bazı konularda tartışmalar yaşanabilir. Çocuğun kendine has doğruları olabilir. Bu dönem, çocuğun kendini ispat etme ve toplumda kendine bir yer edinme çabasının olduğu bir dönemdir.

Bu dönemde çocuk kötü arkadaşlar edinirse; çetelere, olumsuz gruplara katılabilir. Kötü arkadaşlara uyarak okuldan kaçabilir, derslerini aksatabilir; alkol, madde bağımlılığı, şiddet gibi olumsuz alışkanlıklar edinebilir. Arkadaşlarına kendisini ispat etmek ve arkadaşlarından ayrılmamak için yanlış davranışlarda bulunabilir.

Adalet Bakanlığının istatistiklerine göre; çocuklar en fazla suçu 15-17 yaşları arasında işlemektedir. İşlenen suçlar genellikle: Gasp, cinsel taciz ve hırsızlıktır.

Günümüzde öğretmenlerin birçoğu ilgisiz, öğrenci ile yeteri kadar ilgilenmiyorlar. Çocuklar kendilerine okul dersleri haricinde hayatta, iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı öğretecek, rehberlik edecek kişiler olmazsa nefsinin arzularının peşinden gider.

Çocuklarda kontrolsüz teknoloji bağımlılığı; sosyal medya etkisi, meşhur olma arzusu çocuklardaki mahremiyet ve utanma duygusunu azaltıyor. Şiddet, alkol, cinsellik, özenti, uyuşturucu kullanımı… artıyor.

Bazı çocuklar hiçbir arkadaş grubuna katılmaz, ancak saatlerce bilgisayarın başından kalkmaz, bilgisayar oyunu müptelası olabilir. Bilgisayarda gördüğü şiddete özenebilir. Sanal dünyada kötü insanlar tarafından kandırılabilir…

Bilinçsiz İnternet ve akıllı telefon kullanımı; gençlerde cinsel istismar, kandırılma, yaşına ve gelişimine uygun olmayan zararlı bilgiler edinmesine neden olur.

Bu dönemde anne ve babalar genellikle çocuğun ihtiyaçlarını temin ederler, onu takip etmezler, onunla fazla ilgilenmezler, sadece karnede zayıfı olduğu zaman veya okulla ilgili bir problem olduğu zaman çocuğu hatırlarlar.

Anne ve babalar öğrenciden okul başarısı beklerler. Çocuğun garip buldukları davranışlarına tepki gösterirler, onun büyüdüğünü kabul etmezler, çocuk muamelesi yaparlar, sorunları ile fazla ilgilenmezler… Çocuğun fikirlerine önem vermezler.

Bu dönemde çocuğa ailede değer ve sorumluluklar verilmelidir. Aile ile ilgili konularda çocuğun da görüşleri alınmalı, çocuğun fikirlerine değer verildiği hissettirilmelidir. Çocuk, kendisi veya ailesi ile ilgili konularda fikir ileri sürdüğünde kızılmamalı, alaya alınmamalı, küçümsenmemeli, “sen ne anlarsın”, “sen daha çocuksun”, “sen dünkü çocuksun” gibi cümleler kullanılmamalı ve çocuk dikkatle dinlenmelidir.  Çocuğu yok sayıcı ve rencide edici davranışlardan kaçınılmalıdır.

Çocuğun yapılmasını uygun gördüğü işler; yapılmasında fayda varsa yapılmalı, başarılı olunması halinde çocuk takdir edilmelidir. Çocuğun öne sürdüğü fikirler yapılmayacaksa neden yapılmayacağı anlatılarak ikna edilmelidir.

Çocuk bu dönemde özellikle takip edilmelidir. Zaman zaman okula gidilmeli, öğretmenler ve arkadaşları ile görüşülmelidir. Takip edildiğini bilen çocuk olumsuz davranışlarda bulunamaz. Çocukla ilgili güvenilir kaynaklardan bilgi alınmalıdır.

Lise döneminde en büyük tehlike kötü arkadaşlardır. Bu dönmede çocuk arkadaşlarına uyarak devamsızlık yapabilir. Çoğu başarılı öğrencilerin devamsızlıktan sınıfta kaldığını bilirim. Çocuk titizlikle takip edilmeli ve takip edildiğini de bilmelidir.

Okuldan çocuk ile ilgili olumsuz haber gelirse, tek bilgi kaynağı öğrenci olmamalıdır. Çocuğun yanında okul veya öğretmenler aleyhinde konuşulmamalıdır. Eğer bir sorun varsa, ilgili öğretmen, okul idaresi ve arkadaşları ile görüşülerek çözülmelidir.

Çocuğun cep telefonlarında kimlerle arkadaşlık ettikleri, neler paylaştıkları takip edilmelidir. Mümkünse kız öğrencilerin resimlerini sanal âlemde paylaşmasına, konuşarak, ikna ederek izin verilmemelidir.  İnternette tanıştığı, arkadaş olduğu kişi tarafından kandırılan, yalan vaatlerle evden uzaklaştırılan çocukların başına gelen felaketler anlatılmalıdır. Özellikle internette çocukların zaaflarını bilip kandıran kişilerin hile ve tuzakları çocuklara anlatılmalı ve çocuklar takip edilmelidir.

Çocukların teknolojiyi bilmesi ve kullanması güzel, ancak teknoloji bağımlısı olması bir hastalıktır. Çocukların internet kafelere gitmeleri engellenmelidir. Evde bilgisayar çocuğun odasında değil, aile fertlerinin olduğu salonda olmalıdır. Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun sitelere girmeleri önlenmelidir.

Gençle ilgili olumsuz bir durumu öğrenildiğinde hemen karar verilmemeli, öfkemize hâkim olunmalı, meselenin aslı öğrenilmelidir. Gencin içinde bulunduğu durum bilinmeli, kendisini ifade etme şansı verilmeli ve dinlenilmelidir. Gence güler yüz, güzel söz ve tatlı dille yaklaşılmalıdır.

Gençle ile ilgili karar verileceği zaman; gencin içinde bulunduğu yaşa göre duyguları bilinmelidir. Anne ve babalar o yaşta iken nasıl bir ruh halinde olduklarını, duygularının nasıl olduğunu ve neler yaptıklarını hatırlamalıdır. Biraz empati yapılmalıdır.

Unutmayın! Adı üstünde onlar delikanlı. Akıllarından çok duyguları ile karar verirler. İşin sonunu pek düşünmezler.

Yaz tatillerinde gencin harçlığını kazanması için güvenilir yerlerde çalışması teşvik edilmelidir. Genç para kazanmanın yollarını, zorluklarını öğrenmelidir. Para kazanmanın zorluklarını bilen paranın kıymetini bilir, savurgan olmaz. Maddi sıkıntıda olan insanların halini anlar. Gençlerin birçoğu yokluk görmedikleri için varlığın kıymetini bilmiyorlar.

Genç sosyalleşecek adı altında başıboş bırakılmamalıdır. Akşamları dışarı çıkmasına ve yaz tatillerinde ailesinden uzak, olumsuz örnek olacak arkadaşları ile tatil yapmalarına izin verilmemelidir. Tatil yapması gerekiyorsa mümkünse ailesi ile veya güvenilir kişilerle, güvenilir yerlere gitmesine belirli bir süre için izin verilmelidir.

Çocukların bazı akşamlar “arkadaşımda kalacağım” sözlerine inanarak izin verilmemelidir. Çocuğun iyi veya kötü biri olmasında en büyük faktör: Aile, arkadaş ve yaşadığı sosyal çevredir. Çocuğun kötü arkadaşlar edinmesine engel olunmalıdır.

Çocuk bu döneme kadar ailesinden yeteri kadar ilgi görmediyse, ailede olumlu davranış ve alışkanlıklar kazanmadıysa, çocuğa sorumluluk duygusu kazandırılmadıysa, çocuğun özgüveni zayıfsa, çocuk; televizyonun, sosyal medyanın, olumsuz arkadaş ve olumsuz çevrenin etkisinde kalmışsa, olumsuz davranışlar ve olumsuz alışkanlıklar edinmesi kaçınılmazdır.

Çocuktan yeteneklerinin üstünde başaramayacağı şeyler istenmemelidir. Çocuğun başarısından çok gayreti takdir edilmelidir. Önemli olan çocuktaki yeteneğin ve becerinin ortaya çıkartılmasıdır.

Çocuğun Üniversiteye Giriş Sınavlarına düzenli bir şekilde hazırlanması sağlanmalıdır. Sınavlara sadece son sınıfta değil, daha önceki sınıflarda başlanılmalıdır. Çocuğun hazırlayacağı günlük çalışma çizelgesine uyması ve düzenli olarak çalışması için gerekli ortam ve materyaller hazırlanmalıdır.

Çocukların kopya çekmesine, okul ve öğretmenler hakkında olumsuz konuşmasına, öğretmenlere saygısızlık etmesine müsaade edilmemelidir. Anne ve babadan sonra öğretmene saygı göstermesi ve değer verilmesi öğretilmelidir.

Çocuğun hayal kurması ve bir hedefinin olması sağlanmalıdır. Çocuk belirlediği hedefe ulaşmak için ne yapması, nasıl çalışması gerektiğini öğrenmelidir.

Çocuğun hangi alanda yükseköğrenimine devam etmesi, nasıl bir gelecek ve hangi mesleği seçmesi konusunda çocuğa rehberlik edilmelidir. Çocuğun yetenekleri ve ilgi alanları, sevdiği veya sevmediği şeyler ve imkânlar bilinmelidir.

Öncelikle çocuğun düşüncesi alınmalı. Konu ile ilgili uzmanlardan bilgi alınmalı, çocuğun okumak istediği bölümde okuyup mezun olmuş kişilerle görüşülmeli, edinmek istediği meslek sahipleri ile görüşülerek karar verilmelidir. Verilen karara ve belirlenen hedefe ulaşmak ve başarılı olmak için neler yapılması gerektiği öğrenilmeli ve yapılan çalışma programına özenle uyulmalıdır.

Çocuğun sınavlarda başarılı olmasına verilen önem kadar çocuğun güzel ahlaklı, dürüst, güvenilir, sevgi, saygı, yardımlaşma, paylaşma gibi değerlerini bilen ve içselleştiren kişilikli ve sağlam karakterli biri olarak yetişmesine de önem verilmelidir.

Çocuklara ailede: Sevgi, saygı, sorumluluk alma, paylaşma, ana hakkı, baba hakkı, komşu hakkı, kul hakkı,

Dürüstlük, merhamet, adalet, eşitlik, hoşgörülü olma, affetme, nezaket kurallarına uyma, alçak gönüllü olma,

Sabır, şükretmek, israf, cömertlik, fedakârlık, güvenilir olmak, iyilik yapmak, verdiği sözde durmak, başkalarının hatalarını araştırmamak öğretilmelidir.

Her şeyin bir değeri olduğu gibi insanında piyasada bir değeri vardır. İnsanı değerli kılan; parası, diploması veya makamı değildir. Dürüstlüğü, güvenilir olması, insanlarla iletişimidir.

Çocuğa zaman yönetimi, bilgi yönetimi, para yönetimi, irade yönetimi öğretilmelidir. Sağlam irade sahibi olması, doğru olanı yapmada kararlı olması, gerektiğinde hayır diyebilmesi öğretilmelidir.

Bu dönmede din, gencin kişilik gelişimi için bir referanstır. Din, genci ahlaki olmayan davranışlara karşı koruyucu görevi görür. Abdest almanın, namaz kılmanın, tefekkür etmenin ruhu rahatlatıcı fonksiyonları vardır.

Ergenlik dönemine giren kişi üzerine Allah’ın “yapınız” veya “yapmayınız” şeklindeki emirlerine muhatap olur. Gençlere ergenlik döneminin sorumlulukları öğretilmelidir.

Gençler hakkında karar verirken onların yaşı, yaşına göre zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal gelişimi dikkate alınmalıdır. Çocuğun içinde bulunduğu yaşın getirdiği duygusal ve ruhsal durum bilinmelidir.

Gençler yarının dünyasının ihtiyaçlarına göre yetiştirilmelidir. Diplomaya, mesleğe ihtiyaçları olduğu kadar; toplum içinde insanlarla olumlu iletişim kurmaya, duygularını kontrol etmeye, iradesine hâkim olmaya, kişilikli ve sağlam karakterli olarak yetişmeye de ihtiyaçları vardır.

Hurşit EKİNCİ

Eğitim Uzmanı