Dedeler Nineler ve Torunlar- Seyfettin KARAMIZRAK

0
5413

 

“Eğer karşınızdaki öğüt vermeye bayılıyorsa,  bilin ki en çok onun öğüde ihtiyacı vardır.” LordHalifax

Torunların varlığı, dedeler ve nineler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Çocuğun anne ve babası dışında kurduğu sevgi ilişkilerinde, dedeler, nineler önemli yer tutar.

Dede ve ninelerin, “bolca tecrübeleri”,“geniş zamanları”,“kocaman yürekleri”vardır ve bunları torunlarına vermekten hiç çekinmezler.Torunların, onlardan sevgi ve ilgi yanında alacakları pek çok şey vardır.

Dedeler ve nineler genellikle daha hoşgörülüdürler:

– Çocuğa, çocukluğunun payını vermesini bilirler.

-Kendi çocuklarını yetiştirirken düştükleri yanlışları yinelememeye çalışırlar.

-Sık sık anayı babayı uyarırlar.

-Çocukları eğlendirir, gezdirir, masal söylerler.

-Çocukla sıcak ilişki kuracak zamanları vardır.

-Torunlarını sabırla dinler ve anlamağa çalışırlar.

Çalışan anne sayısının gittikçe arttığı günümüzde, nine ve dedelerin desteği ve yardımı küçümsenemez.Çocuk,onları sığınacağı bir liman olarak görür. Çocuğun sosyal, psikolojik ve kültürel yapısının gelişiminde çok önemli etkileri vardır. Dede ve nine sistemin vazgeçilmez değerleridir.Bu gerçekler yanında;

– Dede ve ninelerin birçoğu gereğinden çok yumuşaktır.

-Hoşgörüleri kimi zaman ana babaları kızdıracak ölçülere ulaşır.

-Ana ve babaların yetiştirme anlayışına ters düşen karışmaları olur.

-Kendi çocuğunu sıkı disiplinle büyüten dede, nine, torununa fiske vurulmasını, bir dediğinin iki edilmesini istemez.

-Onların şımartması ve aşırı yumuşaklığı, ana babayı daha sert tutum takınmaya zorlar.

Böyle bir ortamda, çocuk iki karşıt tutum arasında kalır. Kendi çocuklarını istedikleri biçimde yetiştiremeyen anne ve baba tedirgin olur. Dede ve nineleri incitmekle, çocuklarını yola getirmek arasında bocalarlar.

Evde gerginlik ve sürtüşme başlar. Çocuklar bu tutarsızlıktan yararlanma yoluna gider, olmadık isteklerini dedelerine, ninelerine yaptırırlar.Dede ve nineyle birlikte yaşanan evlerde, çatışma daha belirgin olarak sürer.

 

Gergin bir ev ortamında baba, dede ve ninenin etkisiyle çocuğuna ya çok kararsız, ya da çok sert davranır. Saygısızlık etmek pahasına çocuğunu bildiği gibi yetiştirir, ya da boyun eğip işi oluruna bırakır. Bu durumda çocuk, anne babasını sözü geçmeyen, güçsüz ve silik bir kişi olarak tanır.

Bu yüzden dede ve nineler,“çocuk eğitiminin hızla değiştiğinin farkında olarak”,  tecrübelerini, bilgilerini akıl ve bilim süzgecinden geçirdikten sonra,“anne babanın da fikirlerini alarak”,uygun olanları torunları üzerinde uygulamaya koymalı, yalnızca destekleyici rol oynamalıdırlar. Asla anne ve baba görevine soyunmamalıdırlar.

Daha da önemlisi, çocuk eğitimi hususunda tüm aile bireyleri hemfikir olmalıdırlar. Uyum içerisinde birlikte hareket etmeli, birinin dediğine diğer aile bireyi çocuğun yanında karşı çıkmamalıdır.

Böyle olduğu takdirdesakıncalar ortadan kalkar,yardımlaşma ve sıcak ilişkiler sürer. Ana babalar çocuklarını doğru şekilde eğitirken, çocuklar da dede ve ninelerin sıcak ilgisinden yoksun kalmazlar.

“Çocuklar eleştirilmekten, azarlanmaktan değil, kendilerine güzel örnek olunmasından etkilenirler.”Thiersch

Sevgiyle kalın…

 

KAYNAKÇA

Yörükoğlu, Atalay.Çocuk Ruh Sağlığı.8.Baskı,T. İ. Bankası Kültür Yayınları, TTK Yayınevi. Ankara:1984.

– See more at: http://www.belirtiyorum.com/seyfettin-karamizrak/dedeler-nineler-ve-torunlar-y3819.html#sthash.0CHaHlk9.dpuf